İnsan sesi, doğumuyla birlikte sahip olduğu ham bir cevherdir ve müzik yapmaya yarayan araçların en soylusudur. Bu cevher, ancak teknik bilgilerle eğitilerek işlenirse, olgun hale yani şarkı türkü söylüyor hale gelebilir. İnsan sesi, dilin sözleri ile birleşirse erişilmez bir anlatım gücü kazanır ve böylece dinleyeni etkiler, adeta büyüler. Gerçek manada bu büyülü etkinin oluşmasında doğuştan güzel bir ses özelliği aranmasının yanısıra iyi bir ses eğitimide gerekir.

Bakmakla görmek arasındaki fark gibi, işitmekle duymak arasındada fark vardır. İşitmek sesin kaynağından çıkıp kulağımıza gelmesi ile son bulur. Duymak ise üç fonksiyondan oluşur;

ALGILAMAK (önce işittiğimizi algılarız)
KAYDETMEK (algıladığımızı hafızaya kaydederiz)
YERİNDE KULLANMAK (hafızaya kaydettiğimizi yeri gelince aynen tekrar ederiz)

Bu üç fonksiyona ve ritim duygusuna sahip yetenekli bir kişi, teknik bilgilerle desteklenirse ortaya iyi bir şarkıcı çıkar. Ne kadar çok çalışırsa o kadar iyi şarkı söylenir. Bu gün ses eğitimi denilince aklımıza iki tür eğitim gelir; Bunlardan birincisi, seslerin tek tek eğitilmesi, yani ”solo ses eğitimi”, diğeri ise “toplu ses eğitimi” yani korolardır. Uzun süren solo ses eğitimi alıp yetişen insana “SOLİST”, Koro eğitimi alan kişilerede”KORİST” denir.

Tanrı bir insana yetenek verebilir ama bu yetenek tek başına kafi değildir,eğitimle yetenek geliştirilir. Başta söylediğim gibi, ”KÖTÜ SES YOKTUR,KÖTÜ SÖYLEMEK VARDIR”. Bütün seslerin ayrı bir rengi ahengi olduğundan müzikte hepsine ihtiyaç vardır. Ancak kötü söylememek için eğitimle desteklenmesi gerekir. Müzik eğitiminin ve öğrenmenin yaşı, sınırı yoktur, müzik eğitimi bir okyanus gibidir, hatta sonsuzdur. Kötü söylememek için ”HAYDİ MÜZİK EĞİTİMİ ALMAYA” diyoruz.

Henüz yorum yazılmadı. İlk yorum yazan sen ol!

Yorum yazın

Ücretsiz bilgi almanız için sizi arayalım!